Baba Mirası: 80 Yıllık Ekmek Teknesi

Baba Mirası: 80 Yıllık Ekmek Teknesi

Antalya’nın Kaş ilçesinde ikamet eden 88 yaşındaki Nusret Tepe, babasından devraldığı geleneksel yöntemle buğday öğütülen değirmeni yarım asırdır işletiyor.

Sarıbelen Mahallesi’nde mesleğini icra eden Tepe, çarkların uyum içinde döndüğü, buğday kokulu değirmeninde ömrünün büyük bir kısmını geçirdi. Buğday öğüterek yöre halkına hizmet veren Tepe, iş yerinin kapısını her sabah sevgiyle açıyor. Geleneksel yöntemle işleyen değirmen, teknolojinin ilerlemesine ve un sanayisinin gelişmesine rağmen buğdayını öğütmek isteyen çiftçilerden ve doğal ürünlere ilgi gösteren vatandaşlardan ilgi görüyor.

Babasının emanetinin çarklarını döndürmek isteyen Tepe, gücü yettiği sürece ata mesleğini sevgiyle devam ettirmeyi arzuluyor. Tepe, AA muhabirine, babasından miras kalan 80 yıllık değirmeni ayakta tuttuğunu ifade etti.

Gelişen teknolojiye rağmen halen müşterilerinin olduğunu belirten Tepe, “Buğday eken çiftçilerimiz hasat sonrası geliyor. Bizim değirmenin öğüttüğü un çok güzel ve kaliteli oluyor. Çevre mahalle ve ilçelerden gelen müşterilerim var. Bu değirmende kepekli ve karabuğday unu yapıyoruz. Çok sağlıklı ve yemesi kolay olduğu için tercih ediliyor. Karabuğday ununu genellikle şeker hastaları talep ediyor.” şeklinde konuştu.

Geleneksel yöntemle buğday öğütmek, Kaş’a gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Tepe, turistlerin değirmeni ziyaret ederek fotoğraf çekmek istediklerini belirtti. Babasının işlettiği dönemlerde elektrik kesintileriyle karşılaştığını dile getiren Tepe, “Artık böyle sorunlar yaşanmıyor. Her sabah iş yerimin kapısını besmele ile açıyorum. Müşterilerimle burada anılarımı yaşatıyorum. Çok sevdiğim mesleğimi yaşım el verdiği sürece sürdürmek istiyorum.” dedi.

Hacıoğlan Mahallesi’nden buğday öğütmeye gelen Mehmet Ali Kapaklı, çocukluğundan beri ziyaret ettiği değirmenin yöre halkına hizmet ettiğini belirtti. Kapaklı, “Burada yapılan un çok güzel, kepekli ve has un olduğu için çok lezzetli oluyor. 1977’den beri kendi ürettiğimiz buğdaydan un elde etmek için burada öğütüyoruz.” dedi.

Sarıbelen Muhtarı Mevlüt Küçükkaya, değirmenin bir yaşayan tarih olduğunu vurgulayarak, “Bu değirmenimiz 4 kuşak gördü. Nusret amca yıllardan beri bu işi yapıyor. Köyümüzün değirmenine sahip çıkıyoruz. Aynı zamanda tarihimize de sahip çıkmış oluyoruz. Umarız, değirmenin faaliyeti Nusret amcadan sonra da devam eder. Köyümüze gelen vatandaşlarımız bu değirmeni görünce ‘Doğal kara değirmen hala var mı?’ diye şaşırıyorlar ve memnun oluyorlar.” şeklinde konuştu.

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir