Danıştay’ın verdiği karara göre, sözleşmeli personelin kamu hizmetinde asli ve sürekli bir rol üstlendiği durumlarda, iş akdinin haklı sebeplere dayanarak feshedilmesi veya yenilenmemesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, davacının hem ekonomist hem de eğitmen olarak yaptığı işlerin gerekliliklerini yerine getirmediği ve idarenin ihtiyaçlarına uygun davranmadığı ifade edilmiştir.
Danıştay’ın kararında, idarenin takdir yetkisinin meşru bir biçimde kullanıldığı ve iş akdinin feshedilmesinin kamu yararı ve hizmet gerekliliklerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bu karar, idarenin kamu kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde kullanma sorumluluğunu ve sözleşmeli personelin kamu hizmetlerine katkı sağlama görevini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Danıştay’ın kararıyla, davacının iş akdinin hukuki ve meşru bir dayanağı olduğu ve idarenin takdir yetkisini doğru şekilde kullandığı belirtilmektedir. Bu karar, sözleşmeli personelin kamu hizmetlerinin ihtiyaçlarına uygun şekilde istihdam edilmesi ve kamu kaynaklarının etkin bir şekilde yönetilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
