Doğu Anadolu Bölgesi’nde tarımsal alan kullanımı ve kullanılabilir su potansiyeli ile ilgili önemli tespitler yapıldı.
Doğu Anadolu Projesi (DAP) bölgesinde 15 ilde tarımsal amaçlarla kullanılan arazinin yüzde 68’inde ekim yapılırken, yüzde 26’sı nadasa bırakılıyor. Bölgede nadasa bırakılan arazinin fazla olmasının sebepleri arasında bölgenin yüksek yükseltisi, dağlık ve engebeli coğrafyası, kısa vejetasyon periyodu ve köylerde yaşayan yaşlı nüfus bulunuyor. Bölge, yılda 57.454 hm3 su kaynağına sahip olup, Türkiye’nin tarım arazisinin yüzde 15’ine sahipken, kullanılabilir su potansiyelinin yüzde 36’sını temsil ediyor.
Su kaynaklarının etkin kullanılamadığı bölgede, tarım alanı başına düşen kullanılabilir su potansiyelinin en yüksek olduğu il Bingöl. Ancak, Bingöl’de tarım arazilerinin küçük olması sebebiyle su kaynakları etkin bir şekilde değerlendirilemiyor. Mevcut sulama altyapısının bakımı yetersiz, tesislerin ekonomik ömürleri tamamlanmış ve birçok alana sulama altyapısı ulaşmamış durumda.
DSİ’nin yaptığı çalışmalara göre, Doğu Anadolu Projesi bölgesinde taşkınlar, özellikle tarımsal nitelikteki Iğdır ve Muş ovaları için büyük bir sorun teşkil ediyor. Taşkınlara karşı alınan önlemlerle korunan alan miktarı 2018 yılında artarak 244.727 hektara yükselmiştir.
Malatya, Elazığ, Bitlis ve Sivas illerinde tarımsal sulamada enerji tüketimi oldukça yüksek. Bu illerde su potansiyeli düşük olduğundan pompaj sulamaları sıkça kullanılıyor ve enerji tüketimi artıyor. Özellikle meyveciliğin gelişmiş olması ve yamaç arazilerin sulanması için enerji yoğunluğu gereksinimi dikkate alınıyor. Elazığ ilinde bulunan baraj gölleri, su potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor ancak sulama için enerji yoğunluğu gerektiren çalışmalar yapılıyor.