İstanbul’un Adalar ilçesinin doğası ve tarihi yapılarıyla dünya çapında korunması gereken bir yerleşim alanı olduğu belirtildi. Özel amaçlı araçlar dışında motorlu taşıt trafiğine kapalı olmasının, Adalar’ı diğer yerlerden ayıran niteliklerden biri olduğu vurgulandı. Adalar, Türkiye’nin yaya bölgesi olan tek ilçesi ve dünyada da sayılı örneklerden biri olarak öne çıkmaktadır.
İstanbul Adaları, zengin bir kültürel mirasa ev sahipliği yapmaktadır ve hala sivil mimarinin nitelikli örneklerini görebildiğimiz bir açık hava müzesi konumundadır. Adalar’a minibüs getirilmesi süreci endişeyle takip edilmekte ve özel coğrafyanın korunması için verilen mücadeleye rağmen minibüslerin ilçede kullanımına yönelik ihtarda bulunulmaktadır.
Açıklamada, Adalar’da kedilerin, köpeklerin, kirpilerin ve insanların gezdiği sokaklara ve orman yollarına “azmanbüs” olarak adlandırılan minibüslerin yakıştırılamadığı belirtildi. Motorlu taşıt kullanımının yapılaşma baskısına, ekosistemin tahribatına, orman yangınlarına ve kazalara zemin hazırlayacağından kaygı duyulmaktadır. Adalar’ın kültürel ve doğal mirasını korumaya yönelik çözüm bulunması umulmakta ve uygulamalardan vazgeçilmesi talep edilmektedir.
Açıklamada, İstanbul Adaları’nın dünya mirası statüsüne zarar verebilecek kararların hassasiyetle alınması ve katılımcı demokrasi ilkelerinin hayata geçirilmesi önerilmektedir. Metne imza atan Burgazada Mahalle Meclisi, Marta Koyu Dayanışması, Heybeliada Mahalle Meclisi Girişimi, Adalar Sivil İnisiyatifi ve Burgaz Orman grupları da dahil olmak üzere yaklaşık 400 kişinin isimleri açıklamanın sonunda yer almaktadır.