Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hatay Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla kendisine verilen fahri hemşehrilik beratı için Mustafa Kemal Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen takdim töreninde konuştu.
Kurum, Hatay’da Mustafa Kemal Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu’nda ‘Asrın Felaketi’nden sonra Hatay’da yapılan çalışmaları anlatan. Bugüne kadar 46 bini aşkın yuvayı teslim ettiklerini belirten Kurum, “İnşallah, 2025 yılının sonuna kadar toplam 153 bin bağımsız bölümü de teslim etmiş olacağız.” dedi.
Kentte sadece bina yapmadıklarını vurgulayan Kurum, “Hatay’ın ruhuna dokunuyor, tarihini, kültürünü ve geleceğini korumaya gayret gösteriyoruz.” ifadesini kullandı. Kentteki tarihi meclis binasını, Habib-i Neccar Camisi’ni, Asi Nehri’nin her iki tarafındaki eserlerle Atatürk Caddesi’ni “ilmek ilmek” işlediklerini dile getiren Kurum, “Bütün Hatay ayağa kalkana kadar, İskenderun sahilinde bakmaya doyamayacağımız, parmakla göstereceğimiz o muhteşem sahil projesi bitene kadar biz bu anlayışta olacağız.” diye konuştu.
Uzun Çarşı’da 3 etap halinde toplam 722 iş yerinin yapımının devam ettiğini söyleyen Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kemalpaşa Caddesi ve çevresinde de yine 394 dükkanımızın kurasını çektik. Kurtuluş Cadde’miz de çok önemli, tarihin ilk aydınlatılan caddesi. Bu caddede de 123 iş yeri ve 69 evin yapımı başladı. Geçen hafta Hatay Kırıkhan’da yaptığımız konutlarda yuvasını alan ve burayı kamerasıyla çekip ‘Şu güzel deprem evlerini görmezden gelenler Kırıkhan’a bakın, şu güzelliğe bakın’ diyerek internette yayınlamıştı. Hakkı teslim eden ve ülke gündemine oturan Kırıkhanlı ağabeyime teşekkür ediyor, onun şahsında tüm Hataylılara söz veriyorum; inşallah tüm eserleri tamamlayacağız. Hatay’ımızı ayağa kaldırmak şöyle dursun eskisinden daha güçlü hale getirene kadar çalışacağız. Bu şehri tarihiyle, kültürüyle, turizmiyle, şehirciliğiyle her alanda artık bölgenin parlayan yıldızı haline getirecek adımları atacak ve Hatay’ımızı şaha kaldıracağız.”
Kurum, Hatay sevdalarının fahri hemşehrilik beratıyla taçlandığını vurgulayarak, “Şundan emin olun bu hemşehrilik beratını ömür boyu şeref madalyası olarak taşıyacağım. Evimin en güzel yanına asacağım ve orada bu dünyadan göçene kadar da çocuklarıma şerefle, onurla anlatacağım. ‘Biz, Hatay’ımızı düştüğü yerden işte bu ekiple kaldırdık’ diyeceğim.”
Fahri hemşehrilik beratının kendisi için çok anlamlı ve değerli olduğunu belirten Kurum, şöyle konuştu: “Hatay, benim gelip burada ellerimi göğe açıp ‘Allah’ım sen Hataylıları kimseye muhtaç etme, bizi de onlara mahcup etme.’ dediğim yerdir. Bu berat çok değerlidir çünkü zor zamanlarda söz söylemenin, o sözü tutmanın tescilidir. Her şeyden önemlisi kardeşliğimizin belgesidir. Ben bir evladınız, kardeşiniz, hemşehriniz olarak bu onura layık olmak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da inşallah durmadan, dinlenmeden çalışacağım.”
Kurum, devletin, millet, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve bilim insanlarıyla çalışmayı sürdürdüğünü dile getirerek şunları kaydetti: “Hatay’a gelip söz üstüne söz koyanlara değil Hatay için taş üstüne taş koyanlara çok teşekkür ediyorum. Yalana değil hizmete sarılanlara, süslü cümleleri değil geleceği kuranlara şükranlarımı sunuyorum. Şimdi siyasete bakıyorsunuz daha kendi işini beceremeyen, gönlünü başka makamlara kaptırmış olanları hep birlikte görüyoruz, izliyoruz. Ben buradan aklı sadece hizmette olanlara, gönlü daima kendi işinde olanlara selamlarımı gönderiyorum. İnşallah bu birliği, beraberliği sonuna kadar koruyacağız. Rabb’im birliğimizi, beraberliğimizi muhafaza etsin, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Alevi’si, Sünni’si ile bir vücudun azaları gibi bir, birlik, kardeş olan bu milleti daima korusun, yüceltsin.”


