Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı, yasadışı yollarla yurt dışına kaçırılan eserlerin ülkeye geri getirilmesi konusunda kararlı olduklarını belirtti. Bakan, kaçak kazılar sonucunda 60’lı yıllarda yurt dışına kaçırılan Düver kökenli pişmiş toprak levhaların önemine vurgu yaptı. Bu eserlerin Antik Pisidia kültürünü anlamamıza yardımcı olduğunu ve Türkiye’nin bu tür eserlerin izini sürerek ülkeye getirme kararlılığını sürdüreceğini söyledi.
Bakan, 1960’lı yıllarda Boubon Antik Kenti’nin kaçak kazılarla zarar gördüğünü ve pek çok eserin sahte belgeler ve köken bilgileri ile yurt dışına kaçırıldığını açıkladı. Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi ile Manhattan Bölge Savcılığı arasındaki iş birliği sayesinde birçok eserin iade edildiğini belirten Bakan, bu iadelerin belgeler, görgü tanıkları ve adli çalışmalar sayesinde gerçekleştiğini ifade etti.
Bakan, yıllar sonra Septimius Severus’un başı ile gövdesinin birleştirilmesi sürecinin titizlikle yürütüldüğünü ve sonucunun bilim dünyasıyla paylaşılacağını söyledi. Yurt dışına kaçırılan eserlerin iadesi konusunda titiz davrandıklarını belirten Bakan, 2025 yılında 14 eserin iadesini sağladıklarını, toplamda ise 13 bin 282 eserin iadesini gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Bakan, Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi’nin faaliyetlerinin sadece rakamlarla değil, eserlerin yurt dışına kaçırılmadan önce müze envanterlerine girmesi için yaptıkları çalışmalarla da önemli olduğunu belirtti. Anadolu’nun her köşesini dolaşarak kaçakçılıkla mücadele konusunda farkındalık oluşturduklarını ifade eden Bakan, çocuklara da geçmişin mirasının önemini anlatmak için eğitimler verdiklerini söyledi.
Son olarak, eserlerin iadesine katkı sağlayanlara teşekkür eden Bakan, kültür mirasının korunmasına katkı sağlayan kolektif çabanın gelecek nesillere ilham vereceğini ve küresel ölçekteki çalışmalara destek olacağını umut etti.


