Çin menşeli otomobillere Türkiye tarafından getirilen yüzde 40 ek vergi kararına Çin makamlarından tepki geldi. Açıklamada, “Türkiye’nin elektrikli otomobil tarifesine dair aldığı karara şiddetle karşıyız” denildi.
Küresel otomobil piyasasında Çin menşeli markaların büyük atılım yapması dikkat çekiyor. Çinli markaların ucuz fiyatlarla sunduğu araçlar dünya genelinde talep görüyor. Bu durum Avrupa markalarını olumsuz etkilerken, Avrupa Birliği de Çin menşeli markalara ek vergiler getirerek yükselişi engellemeye çalışıyor. ABD Başkanı Joe Biden’in Çinli elektrikli araçlara yüzde 100’e kadar vergi uygulama kararı da benzer bir politikanın yansımasıydı.
Türkiye, Resmi Gazete’de yayımlanan kararla 7 Temmuz 2024’ten itibaren Çin’den ithal edilen tüm araçlara yüzde 40 ek vergi getirme kararı aldı. Yeni düzenlemeyle araçlara uygulanacak ek gümrük vergisi, yüzde 40 olacak. Bu vergi, önceki uygulamalardan farklı olarak sadece elektrikli otomobillere değil, tüm yakıt türlerindeki araçlar için geçerli olacak.
Çin Ticaret Bakanlığı, Türkiye ve AB’nin Çin menşeli araçlara yönelik aldığı ek vergi kararlarına tepki gösterdi. Bloomberg News’un aktardığı habere göre, Türkiye’ye ayrımcı tarifelere son verilmesi çağrısı yapan açıklamada, “Türkiye’nin elektrikli otomobil tarifesine dair aldığı karara şiddetle karşıyız. Firmalarımızın haklarını savunmak için gerekeni yapacağız” ifadeleri kullanıldı.
Çin yönetimi, AB’yi de hedef aldı. AB Komisyonu’nun Çinli üreticilere yönelik soruşturması sonrası getirdiği ek gümrük vergilerine tepki gösteren Çin, Dünya Ticaret Örgütü’nde dava açabileceği uyarısında bulundu. Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü, planlanan tarife artışına karşı DTÖ’de dava açma hakkını saklı tuttuklarını belirtti. AB Komisyonu’nun kararını eleştiren Sözcü, “AB’nin uyguladığı vergiler, Çinli üreticilerin haklarına ve çıkarlarına zarar verirken, aynı zamanda otomobil üretim zincirlerini de etkileyecek” dedi.
AB Komisyonu, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 21’e varan ek gümrük vergileri getirme kararı almıştı. Çin Ticaret Bakanlığı, AB’nin yeşil kalkınma politikalarını korumak yerine korumacılığa başvurarak ticari meseleleri siyasileştirdiğini savundu.