İstanbul ile Ankara arasında ulaşımı sağlayan D-100 kara yolunun Bolu Dağı geçişi, 2007 yılında Bolu Dağı Tüneli’nin açılmasından itibaren alternatif güzergah olarak hizmet veriyor. Bu güzergah, sarıçam, karaçam, köknar, kayın, meşe ve gürgen ağaçlarıyla çevrili eşsiz doğasıyla dikkat çekiyor. Yaklaşık 17 yıldır sürücüler ve yolcular tarafından “eski yol” diye tabir edilen Bolu Dağı güzergahı, özellikle sonbahar ve kış mevsiminde sis bulutlarının sardığı bölge ile zirveye yakın noktalardaki dinlenme tesisleriyle biliniyor.
Eşi ve çocuğuyla Bartın’dan İstanbul’a giderken dinlenme tesisinde mola veren Taner Girgin, güzel manzara eşliğinde yolculuk yapmayı tercih ettiklerini belirtti. Etkileyici bir manzara ile karşılaşmanın keyif verici olduğunu dile getiren Girgin, sis bulutu ve sonbahar renklerini görmekten mutluluk duyduklarını ifade etti. Güzergahı kullanan sürücü Mustafa Paşahan da Bolu Dağı’nın kendisi için bir dinlenme yeri olduğunu belirtti. Paşahan, burada yorgunluğunu unuttuğunu ve adeta terapi gördüğünü söyledi. Abdullah Kılık ise Abant Gölü Milli Parkı’nı ziyaret ettikten sonra Bursa’ya dönüş yolunda Bolu Dağı’nın muhteşem manzarasını görünce mola verdiklerini ifade etti. Kılık, bu manzaranın gerçekten harika ve doğanın güzelliklerini en iyi şekilde yansıttığını belirtti.


