Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan İklim Kanunu Teklifi’nin, iklim değişikliği alanında yeni baştan ve sıfırdan düzenleme yapan kod kanun niteliğinde temel kanun olarak hazırlandığını belirtti.
Güler, Meclis’te, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu ve bazı milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik düzenlemeler içeren “İklim Kanunu Teklifi”nin TBMM Başkanlığına sunulduğunu açıkladı. Teklifin geçici maddelerle birlikte 22 maddeden oluştuğunu ifade eden Güler, düzenleme üzerinde uzun süre çalıştıklarını belirtti.
Abdullah Güler, iklim değişikliğiyle mücadeleyi siyaset üstü ve küresel bir sorun olarak gördüklerini vurgulayarak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın önemine dikkat çekti. Güler, iklim değişikliğini “çok sayıda alanda etkisini hissettiren kapsamlı bir kriz” olarak nitelendirdi.
İklim değişikliğine karşı atılacak güçlü adımların önem arz ettiğinin altını çizen Abdullah Güler, Türkiye’nin de içinde yer aldığı “Akdeniz İklim Havzası”nın, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini her geçen gün derinden hissettiğine işaret etti. Güler, İklim Kanunu Teklifi ile şehirlerin iklime uyum sürecinin güçlendirilmesini, ekonominin iklim bazlı olumsuz sonuçlara dirençli hale getirilmesini, sektörlerin uluslararası rekabet gücünün artırılmasını, bütün sektörlerde daha temiz ve daha verimli bir üretim sürecinin oluşturulmasını amaçladıklarını kaydetti.
Teklifin, TBMM Çevre Komisyonunda görüşüldükten sonra Genel Kurul gündemine geleceğini dile getiren Güler, “İklim Kanunu Teklifi, iklim değişikliği alanında yeni baştan, sıfırdan düzenleme yapan kod kanun niteliğinde temel kanun olarak hazırlanmıştır. Teklifle, daha az enerjiyle daha verimli üretim sağlayarak yaşanabilir bir dünya hedeflenmekte, bu doğrultuda ‘2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ ve ‘Yeşil Büyüme’ vizyonu hedef olarak alınmaktadır.” diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanı Güler, teklifte, iklim değişikliğiyle mücadelede esas alınan, istihdam süreçlerinin en adil şekilde yönetilmesini ifade eden adil geçiş, mücadeledeki eşitsizliği ortadan kaldırmayı amaçlayan iklim adaleti, sürdürülebilirlik, şeffaflık gibi temel ilkelerin bulunduğunu vurguladı.
Teklifte İklim Değişikliği Başkanlığının yetkilerine yönelik düzenlemelerin de yer aldığını dile getiren Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kanun Teklifi iklim değişikliğiyle mücadeleye ilişkin somut adımları içermekte ve belli kuralları ortaya koymaktadır. Ülkemizin kalkınma öncelikleri ve özel koşulları göz önünde bulundurularak ilgili kurum ve kuruluşlara yükümlülükler öngörülmektedir. Bu bağlamda, kurum ve kuruluşlara yol gösterici nitelikte somut sera gazı emisyonu azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinden bazılarına yer verilmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarca hazırlanacak ve iklim değişikliğiyle mücadeleye doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlayan plan, program, strateji, eylem planı ve diğer politika belgelerinin neler olduğu ve nasıl hazırlanması gerektiğine ilişkin düzenleme de yapılmaktadır.”
Yerel iklim değişikliği eylem planlarının hazırlanacağını ifade eden Güler, teklifte, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik finansman, teknoloji geliştirme ve transferi ile kapasite geliştirme faaliyetlerini içeren uygulama araçlarına yer verildiğini anlattı. Abdullah Güler, “Bir yatırımın gerçekten çevreci ve iklim değişikliğini olumsuz etkilemeyen yatırım olup olmadığını belirleyen ve bu sayede uluslararası finans akışlarını hızlandıracak, destekleyecek Türkiye Yeşil Taksonomisi’nin kurulacağı teklifimizde yer almaktadır.” dedi.
Teklifte, Emisyon Ticaret Sistemi’nin düzenlendiğini, ilk defa uygulanacak sistemin kurallarının belirlendiğini belirten Güler, teklifte, gönüllü karbon piyasalarında yer alan karbon kredilerinin oluşturulması ve uygulamaya geçmesine yönelik hükümlere yer verildiğini söyledi. Güler, düzenlemede, yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle uygulanacak olan idari yaptırımların da yer aldığını dile getirdi.
AK Parti Grup Başkanı Güler, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinin ivme kazandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Özellikle 2021 yılında ülkemizin özgün konumunu koruyarak ve hakkaniyet ilkesini gözeterek Paris Anlaşması’nın onaylanması ve Sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafından ‘2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Hedefleri’nin açıklanmasıyla yeni bir döneme geçilmiştir. Cennet vatanımızın havasını, suyunu, toprağını korumakta kararlıyız ve dikkatliyiz. Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakacak ve ‘2053 Net Sıfır Emisyon Hedeflerimizi’ gerçekleştirmek için daha çok çalışacağız. İklim Kanunu Teklifimiz de bunun en somut, temel kanun teklifi olacaktır.”
Güler, teklifte iklim değişikliğine ilişkin 39 kavrama ve tanımlara yer verildiğini bildirdi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Güler, Karbon Piyasası Kuruluna ilişkin soru üzerine, bu Kurulun çok sayıda katılımcısının olacağını belirtti. Güler, “2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşmak için bir seferberliği, çalışmayı ortaya kayacağız. Kurulun alacağı kararlarla beraber bu hedefe kavuşmuş olacağız.” şeklinde konuştu.
HÜDA PAR’ın “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” düzenlediği ve bazı HÜDA PAR’lı milletvekillerinin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Güler, çalıştay ve açıklamalarla ilgili bilgisinin olmadığını söyledi.
Türkiye’nin anayasal bir hukuk devleti olduğunun altını çizen Güler, “Türkiye’nin, terörsüz Türkiye hedefine ulaşması noktasında elimizdeki her türlü imkanı, çabayı, gayreti gösteriyoruz. Terör ve şiddet hiçbir kavram adı altında meşrulaştırılamaz. ‘Özgürlük’, ‘ifade hürriyeti’, ‘temel insan hak ve özgürlükleri’, ‘barış’ gibi kavramlarla dünyanın hiçbir medeni ülkesinde terörü, şiddeti kamufle edemezsiniz, meşrulaştıramazsınız.” ifadelerini kullandı.
Abdullah Güler, TÜSİAD yöneticilerinin, “Suçlu mudur, suçsuz mudur bilmiyoruz, biz kimseyi yargılamıyoruz.” sözleriyle yargılamaya başlayarak açıklamalarda bulunduğunu belirterek, Kartalkaya’daki otel yangını ve İliç’teki maden kazasıyla ilgili de açıklamalar yapıldığını anımsattı. Güler, şöyle konuştu: “Peki, TÜSİAD’ın merkezine bir kilometre uzaklıkta, bir restoranda yangın oldu, 29 kişi öldü, niye ilgilendirmiyor TÜSİAD’ı? İzmir’in göbeğinde iki üniversite öğrencisi kardeşimiz kaçak elektrikten dolayı orada vefat ettiler. TÜSİAD’ı niye ilgilendirmiyor bu husus? İliç kazası, Kartalkaya ilgilendiriyor, üzüntülerini beyan ettiler, çok teşekkür ediyoruz. Peki TÜSİAD’ı Beşiktaş’taki bu yangında ölenler ilgilendirmiyor mu? TÜSİAD, ‘CHP’li belediyelerin yetki ve sorumluluğundaki yerlerdeki kazalar bizi ilgilendirmiyor. Biz onlarla ilgili herhangi bir açıklama yapmayacağız, biz diğer hususları açıklayacağız.’ deseydi çok daha inandırıcı olurlardı. İklim değişikliğiyle ilgili hususiyet doğrudan kendilerini ilgilendiriyor. Onlara da hitapta bulunuyorum, sizi doğrudan ilgilendiren bu kanunla ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum.”
Türkiye’nin büyümesi adına bütün kesimleri desteğe davet eden Güler, “Lütfen bilmedikleri alanlarda ellerine tutuşturulmuş metinleri bildiri gibi, hatırlatma gibi okumasınlar. İnandırıcı ve samimi değiller. Keşke kendi alanlarında bizimle daha yakın diyalog içerisinde olsalar.” değerlendirmesinde bulundu. Güler, emekli bayram ikramiyesinin artırılıp artırılmayacağının sorulmasına ise, bu konuda Meclis’e gelen bir çalışmanın olmadığını sözlerine ekledi.

