Aral Gölü’nün Çevre Felaketi: Önce Göldü, Şimdi Çöl

Aral Gölü’nün Çevre Felaketi: Önce Göldü, Şimdi Çöl

Orta Asya Ülkeleri Aral Gölü Felaketi ile Karşı Karşıya!
Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla hazırlanan “Önce Göldü, Şimdi Çöl” dosya haberine göre, Aral Gölü, Özbekistan ile Kazakistan arasında bulunan ve 1960’lı yıllardan itibaren kurumaya başlayan dünyanın dördüncü büyük gölü olarak bilinmekteydi. Eski Sovyetler Birliği döneminde pamuk üretimini artırmak amacıyla tarım arazilerinin sulanması sonucu gölü besleyen Seyhun ve Ceyhun ırmaklarının suları azaldı. Bu durum, Aral Gölü’nün hızla kurumasına neden oldu.

1960 yılında 68 bin kilometrekare yüz ölçümüne ve 1083 kilometreküp su hacmine sahip olan Aral Gölü, günümüzde ise yüz ölçümü 8 bin kilometrekareye ve su hacmi 75 kilometreküpe düşmüştür. Gölün kuruyan tabanında oluşan Aralkum Çölü, her yıl 100 milyon ton tuzlu tozun bölgeyi etkilemesine neden olmaktadır.

Aral Gölü’nün kuruması, bölgede toprak erozyonu ve hava kirliliğine yol açarak çevre felaketine neden olmuştur. Aral Gölü’nün kıyısındaki balıkçı kasabası Moynak’ta tarım arazilerinin tuzlanması ve gölün çekilmesi sonucu tarım ve balıkçılık zarar görmüş, halk göç etmek zorunda kalmıştır.

Gölde bulunan 34 balık türünden neredeyse tamamı yok olmuş, balık konservesi fabrikaları kapanmış ve balıkçı tekneleri terkedilmiştir. Aral Gölü’nün kuruyan tabanı, ağaçlandırma çalışmaları ile çevre felaketinin etkilerinin azaltılması amaçlanmaktadır.

Özbekistan hükümeti, Aral Gölü’nün kuruyan kısmını ağaçlandırarak çevre felaketini hafifletmeye çalışmaktadır. Bu kapsamda gölün kuruyan tabanında 2 milyon hektar alanın ağaçlandırıldığı belirtilmektedir. Uzmanlar, ağaçlandırma çalışmalarının bölgedeki çevresel durumu iyileştireceğini ve bölge nüfusunun sağlığını olumlu yönde etkileyeceğini dile getirmektedir.

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir